2023 Mayıs E-Bülteni

Ana Sayfa | Tüm Kategoriler
 
 

2023 MAYIS BÜLTENİ

 

  • - TEMA Vakfı Ve MEB’den Bir İlk: Öğretmenler İçin İklim Değişikliği Eğitimi Portalı

TEMA Vakfı, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğinde, Türkiye’de bir ilk olan “iklim değişikliği eğitimi” portalını hazırladı. İklim TEMA Eğitim Portalı (iklimtema.org) öğretmenler aracılığıyla, etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliği konusunda çocukların farkındalık geliştirmelerini sağlayacak.

İklim değişikliği konusunda bugüne kadar başta çocuklar, gençler ve kadınlar olmak üzere toplumun her kesimine yönelik projeler yürüten TEMA Vakfı, MEB iş birliği ile yürüttüğü İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık Projesi kapsamında bu kez İklim TEMA Eğitim Portalı’nı (iklimtema.org) öğretmenlerle buluşturuyor.

Portal 2 Mayıs Salı günü TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın ev sahipliğinde, Millî Eğitim Bakanlığı Araştırma-Geliştirme ve Projeler Daire Başkanı Dr. Ayşe Kula ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Özgür Bolat’ın katılımıyla, Vakfın İstanbul’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.

 

Portaldaki eğitim içerikleri tüm öğretmenlere açık olacak

Okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerine yönelik geliştirilen ve iklim değişikliği eğitimi konusunda öğretmenler için hazırlanan portal, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Müfredata uyumlu içeriklerin yer aldığı ‘iklimtema.org’a üye olan öğretmenler tüm eğitim içerik ve destekleyici materyallere kolaylıkla ulaşabilecek.

 

Portalda, çocuklarla birlikte uygulanabilecek 60’a yakın etkinlik yönergesi, 15 sunum, 25’e yakın poster, 3 eğitici film ve uzman yazılarının yanı sıra 5 e-kitap öğretmenlerin kullanımına açık olacak. Etkinlikleri uygulayan öğretmenler ayrıca isimlerine özel e-sertifikaya da sahip olacak.

 

İklim değişikliği üzerine düşünmeleri sağlanacak

İklim değişikliği eğitiminde ekolojik okuryazarlığın yani insanın doğayla olan ilişkisinin önemine dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç “Çocukların, sadece iklim değişikliği değil; kuraklık, biyolojik çeşitlik kaybı, atıkların yarattığı kirlilik gibi tüm ekolojik krizlere karşı, bugün ve gelecekte mücadele edebilmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Çocukların bu yeni durumlara uyum sağlamalarını ve iklim değişikliğinin yaratacağı yeni krizlere çözümler bulmalarını istiyoruz. Bunun için öncelikle çok erken yaşlardan başlayarak çocukların doğanın nasıl işlediğini örneğin; su döngüsünü, bir bitkinin nasıl yetiştiğini, arıların doğa için önemini anlamasını ve insanın bu işleyişe olumsuz etkilerini fark etmesini sağlamalıyız” dedi.

 

İklim değişikliği eğitiminde öğretmenler anahtar role sahip

Doğa eğitiminde kalbe ulaşan yolun öğretmenlerin açtığı yollardan geçtiğini belirten Deniz Ataç “Doğa eğitimi konusunda çocuklarda farkındalık yaratmak için öncelikle öğretmenlerin doğayı yakından tanıması çok kritik. Bir öğretmenin etkisinin ne kadar büyük olduğunu Kurucumuz Sayın Hayrettin Karaca’nın yaşamında görebiliriz. Kendisi derdi ki; ‘ilkokuldan beri meşeyi çok seviyorum. Bize öğretmenler ağaçları anlatıyorlardı. O ağaçlar meşeydi ve oradan başladı iş…’ Ve bu ağaç sevgisi dünya çapında bir doğa bilgesinin Türkiye’den çıkmasını sağladı” diyerek okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerinde eğitim veren öğretmenlere portala üye olmaları yönünde çağrıda bulundu.

 

Hedef doğayı tanıyan çocuklar

İklim değişikliğinin, çocuklarla paylaşılırken kullanılan kelimelere ve yaklaşıma oldukça özen gösterilmesi gereken bir konu olduğunun da altını çizen Ataç,  “Yaşanan krizlerin sonuçlarına bağlı olarak korku ve kaygıyı beslemek yerine umut ve harekete geçirecek eylemlere yer açılmalı. Bu konudaki tüm eğitim süreçleri ve paylaşımlar çocukların gelişimlerine uygun şekilde planlanmalı.

 

Bizler de hayata geçirdiğimiz İklim TEMA Eğitim Portalı ile çocukların iklim değişikliğine uyum sağlayacak bilgi ve becerileri kazanmalarını yani çocukların evlerinde ve okullarında doğayı gözeten alışkanlıklar edinmelerini önemsiyoruz. Bunlardan bazıları; ihtiyacından daha az tüketmek, enerjiyi ve suyu tasarruflu kullanmak, atığı çıkarmamak ve yeniden kullanmak.

 

Çocukların iklim değişikliğinin nedenlerini, sonuçlarını ve etkilerini öğrenmelerini, iklimdeki değişikliklerin diğer sistemleri nasıl etkilediği konusunda farkındalık geliştirmelerini amaçlıyoruz. Ekolojik okuryazarlık becerileri kazanmaları, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için günlük yaşamda uygulanabilecek çözüm önerilerini hayata geçirmeleri de hedeflerimiz arasında” diyerek portala dair bilgi verdi.

 

  • - Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, 2 Milyon Kişinin Elektrik İhtiyacını Karşılayacak

Santral hakkında verilen bilgilere göre, kurulum çalışmalarına Ocak 2020’de başlanan Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden biri olan Kalyon Karapınar GES, 20 milyon metrekare araziye kuruldu. Santralin, tam kapasite devreye alındıktan sonra Türkiye’nin kurulu güneş enerjisi payını tek başına yüzde 20 artıracağı açıklandı.

 

Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmalar kapsamında oluşturulan dünyanın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikası Kalyon Fotovoltaik’de (PV) üretilen panellerle kurulumu tamamlanan santralde, toplam 3 milyon 256 bin 38 güneş paneli kullanıldı.

 

Yüzde 80 yerlilik oranına sahip paneller toplamda 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde olan santralde yer aldı.

 

Yıllık 3 milyar kWh elektrik üretiminin gerçekleştirileceği belirtilen santralin söz konusu elektrik üretimi, Türkiye’nin elektrik tüketiminin yüzde 1’ine karşılık geliyor.

 

Üretilecek elektrik aynı zamanda yıllık 450 milyon dolarlık döviz ikamesine karşılık gelirken, 2 milyon kişinin evsel elektrik ihtiyacı da bu santralden karşılanacağı belirtildi. Ayrıca santralle 2 milyon ton fosil yakıt ve karbon emisyonunun önüne geçileceği açıklandı.

 

  • - Türkiye'nin 2053 "Net Sıfır" Hedefi İçin 90 Milyar Dolarlık Rüzgar Yatırımına İhtiyaç Bulunuyor

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı (TÜREB) İbrahim Erden, Türkiye'nin iklim değişikliği mücadelesinde koyduğu "net sıfır emisyon" hedefine ulaşması için 2053'e kadar 90 milyar dolarlık rüzgar santrali yatırımı yapması ve 85 bin megavat rüzgar enerjisi gücünü sisteme dahil etmesi gerektiğini bildirdi.

 

Erden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, mevcut teknolojiler dikkate alındığında rüzgar enerjisi potansiyelinin kara ve deniz ile beraber toplamda 150 bin megavat seviyesinde olduğunu söyledi.

 

Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyeline yönelik birçok çalışmanın yapıldığını dile getiren Erden, bu potansiyeli kullanmak, iklim değişikliği ile mücadele ve sıfır karbon piyasasına ulaşmak amacıyla rüzgar, güneş ve diğer temiz enerji kaynaklarına yapılacak yatırımların artırılması gerektiğini ifade etti.

 

Net sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması ve ülkede enerji güvenliğinin güçlendirilmesinde 2053'e kadar devrede olması gereken rüzgar enerjisi gücünün 85 bin ila 100 bin megavat olması gerektiğine işaret eden Erden, şöyle konuştu:

"Hedef bu seviyede diyebiliriz. Rüzgarda, Türkiye'nin bugünkü toplam elektrik kurulu gücü olan 104 bin megavata yaklaşmamız gerekiyor. Sisteme 85 bin megavat yeni rüzgar kurulu gücü ilave etmek için bunun bugünkü yatırım karşılığı olarak da 90 milyar dolarlık bir yatırım olabileceğini hesaplıyoruz. Bu miktar 2053 yılına kadar yatırım yapılması gereken miktar. Yani 30 yılda 90 milyar dolarlık yeni yatırım ihtiyacımız var."

 

"Türkiye'nin her yerinde rüzgar santrali göreceğiz"

Erden, 2053 hedeflerine ulaşmak için Türkiye'nin birçok bölgesinde rüzgar yatırımı yapılacağını, kısa bir süre sonra kapasitesi düşük türbinlerin ise yüksek kapasiteli olanlarla değiştirilmeye başlanacağını aktardı.

 

Türkiye'nin karasal rüzgarda potansiyeli yüksek alanların daha fazla değerlendirileceğini dile getiren Erden, şunları kaydetti:

 

"Batı Anadolu, çok fazla rüzgar santralimizin son 15 yıldır yapıldığı bir bölge. Trakya, Çanakkale, Manisa, İzmir şeklinde bir hatta yer alıyor bu santraller. Türbinlerin 25 yıllık ömürleri dolduğunda, 1-1,5 megavat türbinlerimizin yerine 7, 8 ila 10 megavatlık rüzgar santralleri gelecek. Ülkenin yine Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye bölgesi, ilave olarak Taşeli Platosu rüzgar açısından verimli bir bölge. Biz TÜREB olarak 10-11 bin megavatlık proje oluşturduk burası için. Bunun yanında Sivas, Kayseri, bölgesinde de büyük potansiyelli alanlarımız var. Doğu Anadolu ve Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi'nde çeşitli rüzgar alanlarımız bulunuyor. Zaman içerisinde Türkiye’nin her yerinde rüzgar santrallerimizi göreceğiz. Hatırlarsınız 10 bin megavat sınırını Van’daki rüzgar santralleri ile aştık. Dolayısıyla, ülkenin her yerinde rüzgar türbini olacak ama bahsettiğim bölgelerde daha öncelikli olacak."

 

"Her yeni türbin, 10 milyon avroluk ekonomik değer sağlıyor"

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (WindEurope) Üst Yöneticisi (CEO) Giles Dickson da rüzgar, güneş gibi kaynakların karbon emisyonuna sebep olmadığını anımsattı.

 

Rüzgar enerjisinin diğer kaynaklardan elektrik üretimiyle karşılaştırıldığında ucuzluğuyla ülke ekonomisine katkı sağladığını belirten Dickson, şunları kaydetti:

 

"Diğer yenilenebilir alternatiflere göre coğrafi olarak zaman zaman farklılık gösterse de rüzgar en ucuz elektrik üretim kaynağı. Bazı ülkelerde güneşe göre rüzgardan elektrik üretimi daha ucuz. Enerji güvenliğinin sağlanması için de önemli bir kaynak. Bu enerji kaynağını Rusya'dan ya da başka bir ülkeden almanız gerekmiyor. Her bir yeni türbini inşa edip elektrik üretiminde devreye soktuğumuzda 10 milyon avroluk ekonomik aktiviteye sebep oluyor. Bu durum iş olanaklarının artmasına sebep oluyor. Sadece inşa aşamasında değil, bakım onarım ve işletme aktivitelerindeki istihdama da katkı sağlıyor."

 

Türkiye'nin rüzgar sektörüne övgü

Dickson, Türkiye'nin rüzgar enerjisinde kaydettiği ilerlemenin etkileyici olduğunu söyledi.

 

Her yıl mutlaka Türkiye'yi en az bir kere ziyaret ettiğini dile getiren Dickson, "Her gelişimde sektör ve bakanlık temsilcileri ile görüşüp rüzgar endüstrinin çalışmasına ilişkin görüş ve önerileri dinliyoruz. Lisanslamada izin süreçleri konusunda tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi sürecin uzunluğuna yönelik eleştiriler var. İzin süreçlerinin dijitalleşmesi bunu hızlandırıp, kısaltacaktır. Bunların yanında karbon emisyon azaltımı hedefleri kapsamındaki amaçlara ulaşması için çalışmaların devam edeceğini düşünüyoruz. Türkiye'nin her yıl 2 gigavatlık kapasiteyi sisteme dahil edeceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

  • Almanya Türkiye’den Yeşil Hidrojen Almayı Hedefliyor

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Müsteşarı Patrick Graichen Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklı olarak üretilecek yeşil hidrojenin Almanya’ya inşa edilecek boru hatları ile taşınması konusunda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

 

Anadolu Ajansı muhabiri Gülşen Çağatay’ın haberine göre Graichen Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da katıldığı bir etkinlikte Almanya’nın iklim hedefleri kapsamında fosil yakıt kullanımından tamamen çıkmayı hedeflediğini hatırlattı.[1]

 

Avrupa enerji sisteminin doğal gaza bağımlılığını azaltmak ve temiz enerji dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla hidrojen boru hatlarının haritalandırdığı European Hydrogen Backbone İnisiyatifi’ne Türkiye’nin de dahil olması için çalışmalar yürütüldüğü bilgisini de veren Patrick Graichen şunları söyledi;

 

Haritanın içine Türkiye’nin de alınması için çalışıyoruz. Türkiye’nin dahil olması gereken haritada, İtalya, Libya gibi ülkeler var. Hidrojenin taşınması için bir boru hattı inşa edilmesi durumunda Türkiye’den çıkan hat Avusturya üzerinden Almanya’nın güneyine gelecek. Almanya’nın doğal gazdan çıkış yolu yeşil hidrojenden üretilecek temiz elektrikte. Türkiye’nin sahip olduğu muazzam güneş ve rüzgar enerjisi potansiyelini yeşil hidrojen üretiminde kullanarak, üretilen yeşil hidrojenin Türkiye’den Almanya’ya inşa edilecek boru hatlarıyla taşınması üzerine çalışıyoruz.

 

  • - Florlu Sera Gazlarının Yönetimi Hakkında Genelge yayımlandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı - İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından, Florlu Sera Gazlarının Yönetimi Hakkında Genelge yayınlamıştır.

Genelgeye ulaşmak için tıklayınız.

 
 
×

DANIŞMANLIK TALEBİ

Danışmanlık istemek için aşağıdaki form ile bizlere ulaşabilirsiniz. Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizlere ulaşacaktır.