En Büyük Çevre Projesinin Temeli Atılıyor
İhalesi tamamlanan SEKAY projesinin temelinin atılacağını duyuran Başkan Toçoğlu, “Atıklardan ayrıştırılan kağıt, cam, metal, plastik gibi maddeleri geri dönüştüreceğiz. Biyogaz ve depo gazının yakılmasıyla elektrik enerjisi üreteceğiz. Biyogaz işlemi sırasında oluşacak fermente olmuş katı kısımdan ise gübre elde edeceğiz. SEKAY, Sakarya’ya güç verecek, şehrin enerjisine enerji katacak” ifadelerinin kullanmıştır. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Toçoğlu, Sakarya Entegre Katı Atık Yönetimi projesinin temelinin atılacağını açıkladı.
Başkan Toçoğlu, projenin 20 hektarlık alan üzerinde hayat bulacağını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kuracağımız tesis ile atıkların geri dönüşümü, elektrik üretimi, atıktan türetilmiş yakıt ve gübre üretimi gibi çok farklı tesisleri bir arada hizmete sunacağız. Türkiye’ye örnek bir projeyi hayata geçireceğiz. SEKAY, Sakarya’ya güç verecek, şehrin enerjisine enerji katacak” . “Atıklardan ayrıştırılan kağıt, cam, metal, plastik gibi maddeleri geri dönüştüreceğiz. Biyogazın ve depo gazının yakılmasıyla birlikte elektrik enerjisi üreteceğiz. Geri dönüşümü olmayan atıklardan sanayilerde kullanılmak üzere türetilmiş yakıt sağlayacağız. Biyogaz işlemi sırasında oluşacak fermente olmuş katı kısımdan ise gübre elde edeceğiz. Biri kuzeye biri güneye birisi de şehrimizin doğusuna olmak üzere üç adet aktarma istasyonu kuracağız. Heyecanlıyız. Çok büyük bir projeyi hayata geçirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah Dev tesisin temelini atacağız. Hayırlı olsun” cümleleriyle ifade etmiştir.
• ’ Üniversiteli Öğrencilerden Geri Dönüşüme Farkındalık İçin “Dönerse Senindir” Projesi
İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Kulübü, çevre kirliliği hakkında bilinçsizliği ortadan kaldırmak ve insanların atık olarak düşündükleri birçok şeyi geri dönüşüm ile tekrar kazanabileceğine dikkat çekmek için “Dönerse Senindir” adlı sosyal sorumluluk projesi hazırlamıştır. Proje kapsamında öğrenciler, topladıkları atıklarla üniversitelerinin bahçesine peyzaj düzenlemesi ve pet şişe atıklarından sembolik bir anıt yaparak, Kulübün 9 üyesinin gerçekleştirdiği bu proje başladıktan sonra bütün üniversitenin de dâhil olduğunu vurgulayan İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Kulübü danışman hocası Yrd. Doç. Dr. Emel Tozlu, “ Kullanılmayan, geri dönüştürülebilir malzemelerle kampüsümüzü daha da güzelleştirebilir miyiz diye düşünerek yola çıktık. Güzel ve sanatsal şeyler ortaya çıktı. Projenin burada kalmasını değil sürdürülebilir şekilde devam etmesini diliyoruz. Belki gelecek sene daha büyük bir projeyle diğer üniversitelerin kampüslerine de gönüllü olarak gidip bunu yapmak istiyoruz. Gençler bu konuda her zaman çok duyarlı ve bu bizi çok mutlu ediyor” ifadelerini kullanmıştır.
Geri dönüşüme önce evimizden başlamamız gerektiğini vurgulayan Tozlu, “Plastik, cam ve evsel atıkları ayırarak bile işe başlayabiliriz. Kendi evimizde küçücük gibi görünen şeyler doğayı çok ciddi anlamda deforme ediyor ve böyle devam ederse dünyada yaşanacak güzel yerler kalmayacak. Bunların önlemini şimdiden almazsak gelecekte çocuklarımıza bırakacak güzel bir dünyamız olmayacak” demiştir.
Proje kapsamında toplanılan atıklarla, bahçe düzenlemesinde kullanılması için sehpalar, saksılar ve heykel yaptıklarını söyleyen Yağmur Akay, proje sürecini şöyle anlatmıştır: “Projeyi yaparken geri dönüşümü insanlara nasıl anlatabiliriz, nasıl farkındalık yaratabiliriz diye düşündük. Çevremizde o kadar çok atık olan yer vardı ki oradan tek tek tekerlekleri topladık, boyadık, parça parça kumaşlar boyadık ve okulumuzda atılan şişeleri toplayarak bir heykel yaptık. Okuldaki arkadaşlarımızın bizleri görüp bir şeyler sorması bizi çok mutlu ediyor. İstediğimiz şeyi başardık, onlara ne yaptığımızı anlatarak onların da bu işleri yapabileceğini anlatıyoruz. Bize destek verenlere hediyeliklerimiz var. Gazoz kapaklarını birleştirerek kendi emeklerimizle anahtarlık yaptık, doğaya faydamız olmasını istediğimiz için de tohum kalemler temin ettik. Bu kalemleri kullandıktan sonra da çöpe değil toprağa gömüyoruz ve ağaçlandırmaya fayda sağlamış oluyoruz.”
Yaptıkları projeyle geri dönüşümün ne kadar faydalı olabileceğini, insanların geri dönüşümle neler yapıp kullanabileceğini, ürünleri değerlendirebileceği üzerine bir farkındalık yaratmak istediklerini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencisi Tolgahan Polat, “Çöpten topladığımız materyallerle heykel ve sehpa gibi şeyler yaptık. İlk dakikalar heykelin neye benzeyeceği konusunda tereddütte kaldık. Yaparken de çok zorlandık. Herkes çevresinde bir şeylerin dönüştürebileceğini düşünürse, hem ülkemiz, hem çevremiz için daha güzel bir hayat bizi bekliyor. Arkadaşlarımız projemize çok destek verdi. İnsanlar bize gelip yardım etmek istediler” ifadelerinin ardından projenin gerçekleştiği İstanbul Gelişim Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bahçesinde mini konser de düzenlendi. Öğrenciler kendi düzenledikleri bahçelerinde şarkılara eşlik etti. Kulüp üyeleri, gazoz kapaklarından yapılan anahtarlıkları ve tohum kalemleri arkadaşlarına hediye etmiştir.
• Uludağ Üniversitesi Öğrencileri Elektrikli Otomobil Üretti
Uludağ Üniversitesi Elektromobil Topluluğu öğrencileri yüzde yüz elektrikle çalışan otomobil üretmiştir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, öğrencilerin ürettiği otomobili test ederek, yapılan girişime gereken her türlü desteği sağlayacaklarını kaydetmiştir.
Ağustos ayında Kocaeli’nde yapılacak yarışmaya katılacak olan öğrencilere destek sözü veren Başkan Aktaş, atılan adımdan duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Gençlere çalışmalarında gereken her türlü kolaylığın sağlanacağını belirten Başkan Aktaş, “Eğitimleri devam ederken, ülkemizin kalkınmasına yönelik çalışmalarıyla bizleri mutlu ettiler. Yerli otomobilin çok konuşulduğu bir ortamda bu tür hamleleri değerli buluyoruz. Kardeşlerimi tebrik ediyorum. Başarılı olmaları ve derece elde etmeleri için elimizden geleni yapacağız. Elektrikli otomobilin ‘üzerinde çalışıldığında’ çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum” ifadelerini kullanmıştır.
• ‘Bol ödüllü çocuk filmi Bahçe artık online olarak izlenebiliyor
Yönetmen İdil Ar Uçaner’ in Berat İlk’ in prodüktörlüğü ve Cemal Erez’in mentörlüğüyle yola çıkan, bugüne kadar ulusal ve uluslararası 50’yi aşkın festivalde gösterilen ve bazılarından gurur verici ödüllerle dönen filmi bahçe artık online ve ücretsiz olarak izlenebilmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Film Destek Fonu’nu da kazanan Bahçe, 2017’de İsveç Uppsala Film Festivali ”En İyi Çocuk Filmi’’ ödülü ile Canlandıranlar Festivali ‘’En iyi Animasyon Tekniği’’ ödülünü kazanmıştır. Bahçe ayrıca Kadıköy Çevre Festivali ”En İyi Film” ödülüne de layık görülmüş olup, 2016 yılında ise Antalya Sinema Derneği’nin ‘’En iyi 10 Kısa Animasyon Film’’ Seçkisine seçilmiştir.
• Araştırmacılar Tesadüfen Plastik Yiyen Enzim Sentezledi
Bilim insanları çalışmaları sırasında plastik atıkların yok olmasını sağlayan bir enzim gerçekleştirmişlerdir. Enzimin hızla artan plastik sorununa karşı bir çare olabileceği düşünülmektedir. İngiliz ve Amerikalı araştırmacılar çalışmaları sırasında tesadüfen bir keşif yaparak, plastik atıklarla beslenen bir enzim geliştirilmiştir. Araştırmalar İngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi ve Amerikan Ulusal Yenilebilir Enerji Laboratuvarı tarafından yapılmış olup, Enzim, 1940’larda Japon araştırmacılar tarafından keşfedilen plastik yiyen bakteri üzerine yapılan çalışmalar sonucu şans eseri sentezlemiştir. Ideonella sakaiensis adındaki bu bakteri PET olarak bilinen polietilen tereftalat’la beslenmesiyle bilinmektedir. Bakterinin PETaz adındaki enzimi güneş ışığından 10 milyar kat daha parlak süper-güçlü X-Ray ışınına maruz bırakılınca ortaya sadece PET’leri değil bütün plastik türlerini tüketebilen bir enzim çıkmıştır.
Araştırmacılar bu yeni enzimin çevre kirliliğinin en büyük problemlerinden biri olan plastik atıklara karşı kullanılabileceği görüşünde olup, her yıl sadece okyanuslara 8 milyon tondan fazla plastik atılmaktadır. Petrol kaynaklı bir ürün olan plastiğin zaman içerisinde okyanusları kullanılamaz hale getirmesinden korkulmaktadır.
• İsveç, Atıkların Yüzde 99’unu Nasıl Geri Dönüştürüyor
İsveç, 2020 yılına kadar sıfır atıklı bir ülke olmayı hedeflemektedir. Bugün ülkedeki evsel atıkların yüzde 99’undan fazlası geri dönüştürülmektedir. İsveç İstanbul Başkonsolosu Therese Hyden, ülkesinin geri dönüşüm başarısının arkasında yatan nedenleri anlatmıştır; Çevre bilinci ve atık yönetimi söz konusu olduğunda, İsveç dünyanın en ileri ülkelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Ülke neredeyse tüm atıklarını geri dönüştürüyor ve bu süreçte elektrik ve ısı üretiliyor. İsveç’in atıklarının yaklaşık yarısı elektrik, bölgesel ısıtma ve uzaktan soğutma için enerjiye çevrilmektedir. Hatta Norveç gibi komşu ülkeler İsveç’e para ödeyerek çöp satmaktadır. Böylece yakma işlemini daha ucuza İsveç’te yaptırarak, ortaya çıkan metal küllerini de geri almaktadırlar. Cumhuriyet’ten Merve Erdil’in haberine göre Hyden, geri dönüşüm devriminin evlerden başladığını anlatarak şunları söyledi:
“2020’ye kadar sıfır atık hedefleyen bir vizyon ortaya koyduk, bunun arkasında elbette bir strateji ve plan var. Geri dönüşüm doğal olarak gelen bir şey değil. Düzenlemenin, iletişimin, yatırımların ve atıkların geri dönüşüme gönderilmesini sağlayan sistemlerin bulunmasının sonucu. Sıfır atık, artık toplum olarak bizden hiçbir atık veya çöpün çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Tam tersine eğilim olarak daha fazla tüketiyoruz ve hala daha fazla atık üretiyoruz. Elbette bu başlı başına bir sorun ve insanoğlu olarak ürettiğimiz atık miktarını azaltmayı düşünmemiz gerekiyor. Ama diğer önemli şey ürettiğimiz atıklarla nasıl başa çıkılacağıdır. Bunu yapmanın birkaç yolu var: Biri geri dönüşüm, diğeri de atıkları enerji gibi başka amaçlar için kullanmak. Yani çöpten enerji üretimi.” Çöp var ve bedava
Hyden, 3 tonluk çöpten elde edilen enerjinin 1 ton akaryakıttan sağlanacak enerjiyle eşdeğer olduğunu belirterek, “Çöpten enerji üretimi ve geri dönüşüm stratejimizde önemli rol oynadı. Çöp her daim var ve bedava. Bu nedenle çöpünüzü değerlendirmek aslında bir yatırım” diyor. Hyden, İsveç’in çöpü enerjiye çevirirken bir anlamda çöpü altına çevirmiş olduğunu belirterek, “Evet, nüfus olarak çok kalabalık değiliz, 10 milyon kişiyiz. Ancak hane halkları arasında evsel atıklarımızın yüzde 99’unu geri dönüştürüyoruz” ifadelerini kullanmıştır. İsveç’in yolculuğunun bireylerden başladığını vurgulayan Hyden, ‘Çöp Devrimi’nin formülünü şu sözlerle anlatıyor:
“Evden başlayarak çöpleri ayrıştırıyorsunuz, bunu belediyenin sağladığı altyapıyı kullanarak yapabiliyorsunuz. Yaşadığınız yerde her zaman bir çöp toplama noktası oluyor. Dışarıdaki çöp kutuları sadece bir tane değil; teneke kutular, kağıt, evsel atık, cam ve plastik için evinizin hemen önünde ayrı çöp kutularına sahip oluyorsunuz. Zaten çöpler burada ayrılıyor. Tabii bu sistemi bir gecede kurmadık. ‘Çöpümüze dikkat etmek için zaman harcıyoruz, bu başka birinin işi değil mi’ şeklindeki algıyı kırdık. Bunun da arkasında eskiden beri gelen doğaya erişim geleneği ile çöp ve atık yönetimindeki erken mevzuat ve düzenlemeler var. İsveç’te açık havaya erişim hakkı diye bir hak var. Yani İsveç’te herhangi bir doğaya, ormana girme hakkınız vardır ve burada gidip bir piknik veya istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz ancak geçerli olan birkaç kural vardır. Bu kurallardan biri, arkanızda çöp bırakmamanızdır. Orada ürettiğiniz çöpleri yanınıza alırsınız, böylece doğada hiçbir iz bırakmamış olursunuz. Bu yüzyıllık bir şey, hala sahip olduğumuz bir gelenek ve şimdi de anayasamızın bir parçası. Ve bugün, bir parkta çöp attığınız zaman, polisin size gelip para cezası verebileceğine dair yasalarımız var. Ancak, sadece yasalara sahip olmak çözüm değil. Biraz da davranış, zihniyet, tavır ve geleneklerle ilgili. Bu, diğer insanlara bakan bir çocuk olarak öğrendiğiniz bir şeydir, kendi ailenizdeki, kendi toplumunuzdaki sosyal normlardır. Çöpünüzü doğaya değil de çöp kutusuna atmanızı söyleyen bir sosyal norm varsa, o zaman siz de böyle davranırsınız.”
Çöpten enerji için Türkiye’de iyi bir potansiyel olduğunu söyleyen Hyden, “Türkiye artan nüfusa, yüksek tüketime sahip. Her yerde çok miktarda ambalaj, plastik kullanımı var. Bu da toplanması gereken önemli bir atık ve çöp kaynağı olduğunu gösteriyor. Elbette bu zaten toplanıyor. Geliştirilmesi gereken ise geri dönüşüm ve atıktan enerji için altyapı. Eminim ki Türkiye ve İsveç bu alanda işbirliği yapabilir. Geri dönüşümden, hem ısı hem de elektrik sağlayabilirsiniz. Bir şekilde zaten bu çöpten kurtulmanız lazım. Çöp yakmak da tamamen temiz değil, bu nedenle öncelikle mümkün olduğunca tekrar kullanabilmek önem taşıyor. Ama tekrar kullanamayacağınız şeyleri bu sisteme gönderebiliyorsunuz” demektedir. Türkiye’de belediyelerden bunu yapmak için büyük talep olduğunu kaydeden Hyden, “Biz kuzeyde küçük bir ülkeyiz, hayatta kalmak için adapte olmanız gerekmektedir. Bu da bu tür değişiklikleri bir tehdit olarak değil, bir fırsat olarak görmemize yardımcı oldu” ifadelerini kullanmıştır.