2016 Mart Bülteni

Ana Sayfa | Tüm Kategoriler
 
 

İzmir’de Atıksular İçme Suyuna Dönüşecek

Gelecek yıllarda yaşanabilecek mehtemel su sıkıntısını önlemek amacıyla arayışını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, atık suların tarım, endüstriyel ve evsel amaçlı kullanılması için projelere hız verdi.İZSU bu amaçla Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde günde 2 bin metreküp atık suyu “içme suyuna” çevirecek yeni bir tesis için çalışmalara başladı. Bu tesis Türkiye’de “ilk” olacak.
Yılda kişi başına düşen 1.519 m3 su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” ülkeler arasında gösteriler Türkiye, “su fakiri” olma yolunda ilerliyor. Küresel iklim değişikliğine karşı kenti hazırlamak ve susuz bırakmamak için alternatif arayan belediye ise özellikle atık suların geri kazanılarak alternatif su kaynağı yaratılması çalışmalarına hız verdi.
İZSU Genel Müdürlüğü son olarak, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki atık sularını mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters osmoz sistemleri ile içme suyu (TS266) standartlarına getirecek yeni bir tesis kurmaya hazırlanıyor. “Geri Kazanım Ünitesi”nin proje ve yapım ihalesinin yapılabilmesi için teknik şartname hazırlanıyor. Tesis günde 2 bin metreküp atık suyu arıtıp içme suyu standartlarına getirecek kapasitede olacak.
Günde 600 bin metreküp evsel atık suyun arıtıldığı Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 5 bin metrekare alanda kurulacak pilot tesiste yüksek arıtma teknikleri ile atık su içindeki hem çözünmüş tuzlar hem de bakteri ve virüsler arıtılacak. İçme suyu standartlarına getirilen evsel atık sular, son analizler tamamlanıncaya kadar boşa akıtılmayacak. Temiz su, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 50 dönümlük çim alanın sulamasında kullanılabilecek; aynı zamanda tesisin işletmesinde gerekli temiz su ihtiyacını karşılayacak. Tesis, aynı zamanda Türkiye’de arıtma suyundan içme suyu elde edilen ilk ünite olacak. Proje yaklaşık olarak 2, 2.5 milyon liraya mal olacak ve tesisin 1.5 yıl içinde tamamlanması planlanıyor.

 

Plastik Şişelere Yeşil Bir Alternatif: Yosundan Yapılan Biyobozunur Şişeler
Plastik su şişeleri, birçoğumuz farkına varmasak da, pahalıya mal oluyor; katı atık sahalarında çözünmeleri için 1000 yıl geçmesi gerekiyor. Su şişelerinin en az yarısının sadece bir kere kullanıldığı gerçeği bu kirliliği daha da kötüleştiriyor.
İzlandalı ürün tasarımcısı Ari Jónsson, buna karşı bir şeyler yapmak gerektiğine karar verip deniz yosunundan yapılan, biyobozunur bir su şişesi tasarladı. Jónsson’un plastik kirliliği sorununa bulduğu yenilikçi çözüm, alglerden yapılan, agar adı verilen bir madde.
Agar, 1800’lerin sonunda mikrobiyoloji laboratuvarlarında yer aldı ve bugün de molekülleri ayrıştırmak için kullanılıyor. Jónsson yosundan şişe yapmak için toz haline getirilmiş agarla suyu karıştırdı. Sonuçta ortaya çıkan peltemsi, jelatine benzer yoğunlukta karışımı soğuk kalıba dökmeden önce ısıttı. Kalıp, buzlu su dolu bir kapta agardan şişe oluşana kadar döndürüldü. Birkaç dakika boyunca buzdolabında bekletildikten sonra, şişe kullanılmaya hazırdı. Yosundan yapılan şişe kendine özgü biçimini boşalana kadar koruyor, sonra da çözünmeye başlıyor.

 

Birgün Herkes Kendi Atık Suyunu Arıtabilecek, Biopipe
Biopipe, akarsularda suların çamur üretmeden arınması mantığından hareketle atık suyu biyolojik olarak borular içerisinde arıtıyor. Ve yenilikçi sistemiyle de bu yöntemi uygulayan dünyadaki ilk arıtma sistemi olma özelliğini taşıyor. Biopipe, Ocak ayı sonunda gerçekleşen törenle atık su arıtma sektörünün dünyadaki liderlerinden Metito ile işbirliğine giderek Asya ve Afrika pazarlarındaki haklarını Metito’ya devretti.
Biopipe teknolojisinin ve bu girişimin arkasındaki isim olan Enes Kutluca verdiği bir röportajda;”Biopipe’ı geliştirirken arıtma sürecinin tamamen doğal olması bizim için çok önemliydi. Bu yüzden doğadan ilham aldık ve doğadaki arıtma sürecinin bir benzerini yapmaya karar verdik. Örneğin bir akarsuya dökülen atık suyun, belli bir süre sonra akarsu içerisinde arıtıldığını gözlemleriz. Bunun nedeni akarsu zemininde bulunan taşların üzerinde yaşayan biofilm bakterileridir. Üstelik atık su arıtılırken ortaya çamur da çık­maz. Biopipe’ta bulunan bütün bo­rular da aslında tıpkı bir akarsu gibi hareket ediyor ve suyu hiç çamur üretmeden arıtıyor.” Demiştir.
Biopipe’ın en temel avantajı çamur ve benzeri bir artık oluşturmaması. Bununla birlikte sadece borular ve bu borularda suyun devridaim etmesini sağlayan borulardan oluştuğu için Biopipe’ın işletme maliyetleri çok daha düşük. Diğer bütün sistemler, çok fazla pompa, difüzör vb. malzemelerden oluştuğundan hem elektrik sarfiyatları yüksektir hem de bakım maliyetleri. Bir diğer avantaj ise kurulumunun, taşınmasının, bakımının diğer sistemlere göre çok daha kolay olmasıdır. Ayrıca Biopipe’a kapasitesinin çok altında su dahi girse gene de bu suyu arıtır. Ancak diğer sistemlerde dizay edilen kapasiteye ulaşmadan arıtma başlamaz. Bütün bunların yanında, az yer kaplaması, taşınabilir olması, müstakil evlere dahi uygulanabilen tek sistem olması, atık sudaki ani şok kimyasal artışlarına karşı dirençli olması gibi ek avantajlar da söz konusu.

 

Plastiğe Karşı Yenebilir Çatal Bıçaklar
48 yaşındaki Narayana Peesapati plastik çatal bıçak yerine yenebilir çatal bıçak ve kaşık üretmeyi başardı.
Plastiklerin üretiminde zehirli ve kansere yol açan birçok kimyasal kullanılmakta ve bu kimyasallar yemeklerin içine geçebiliyor. Plastik üretimini birçok fabrikada inceleyen Narayana, yemek üretimi konusunda birçok sert yasası olan Hindistan’ın bile, konu yemeği beraber yediğimiz plastik çatal ve kaşıklara geldiğinde yetersiz kaldığını belirtiyor.
Yenebilir sofra takımlarının içinde jowar isimli buğdaygiller ailesinden sorgum, pirinç ve buğday unu var. Kaşıkları kullananlar o kadar çok sevmiş ki farklı tatlar önermeye başlamışlar. O yüzden şimdi şekerli, zencefil ve tarçınlı, zencefil ve sarımsaklı, karabiberli, kimyonlu, naneli ve havuçlu yenebilir çatal bıçak takımları bulunmakta.
Kaşıklar ve yemek çubukları sulu yemekler ile ıslanmıyor, 10-15 dakika sonra yumuşamaya başlıyor. Eğer yenebilir sofra takımları çöpe atılırsa, diğer canlıların onu yemediğini varsaydığımızda, 5 veya 6 gün içerisinde doğada çözülebiliyor.
Türkiye’de online siparişler günde 100 bini yemeği geçmiş durumda. Bu yemekler ile beraber gelen plastik kaşıklar genelde hiç kullanılmadan çöpe gidiyor. Farklı tatları olan bu yenebilir sofra takımı ise bu probleme tatlı, doyurucu ve aynı zamanda sürdürülebilir bir çözüm getiriyor.

 

BEKRA Bildirim Sistemi (Eski Seveso Bildirim Sistemi) Kullanıcılarının Dikkatine!
Bakanlık tarafından Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmeliğin ekinde belirtilen “Toplama Kuralı” na ilişkin örnek çalışma, BEKRA Bildirim Sistemi “Yardım” sekmesinin altına yüklenmiş olup, örnek çalışmaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.csb.gov.tr/db/ced/webicerik/webicerik1855.pdf
Atık Yönetim Uygulaması Kullanıcılarının Dikkatine
Atık işleme tesislerinin “Atık Yönetim Uygulaması” üzerinden atık kabul, proses, atık gönderim ve ürün satış işlemlerini içeren kütle denge girişlerini tamamlayarak, en kısa sürede aylık kütle denge raporlarını onaylamaları gerekmektedir.
Tesise kabulü yapılan atıkların Atık Yönetim Uygulamasına kayıt işlemlerinde, atık üreticisinin Çevre Bilgi Sisteminde (ÇBS) bulunamaması durumunda; söz konusu atık üreticilerinin tespit edilerek sisteme kayıt olmalarını sağlamak üzere atık üreticisinin iletişim bilgileri (tesis adı, vergi numarası, adres vb.), atık üreticisinin bulunduğu ilin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne iletilmesi gerekmektedir.
16 02 11 ve 20 01 23 Kodlu Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalara İlişkin Duyuru
Büyük soğutucu cihazlar, buzdolapları, dondurucular, gıdaların soğutulması, korunması ve saklanması için kullanılan diğer büyük cihazlar” a sahip atık üreticileri “16 02 11 ve 20 01 23” atık kodlarını işlemeye haiz AEEE İşleme Tesisleri’ne veya Atık Ara Depolama Tesisleri’ne teslim etmek zorundadır.
AEEE’ lerin Kontrolü Yönetmeliği’nin Ek-4’ünde yer alan teknik şartlara sahip olmayan, kapalı bir kırma sistemine sahip olmayıp ortaya çıkan gazların tutulması için uygun filtre sistemi kullanmayan, kapalı sistemlerde buzdolabı/soğutuculardaki gaz içeren köpüklerin parlamaya neden olmaması amacıyla azot duşu, basınç giderme sistemi, gaz alarm cihazı ve benzeri teknolojilerle gerekli tedbirleri almayan, poliüretan köpüklerdeki gazları almayan, çıkarılan ve gazı alınan poliüretanlar (PUR) için ayrı depolama alanı bulundurmayan AEEE İşleme Tesisleri’nin söz konusu Yönetmeliğin Ek-1/B’sinde yer alan “büyük soğutucu cihazlar, buzdolapları, dondurucular, gıdaların soğutulması, korunması ve saklanması için kullanılan diğer büyük cihazlar” için kullanılan “16 02 11 ve 20 01 23” nolu atık kodları ile atık almaları AEEE Yönetmeliği’ne aykırıdır.
Ayrıca, Atık Ara Depolama konusunda faaliyette bulunan ve bahse konu atıklara ilişkin atık kodları Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi bulunan işletmelerin Atıkların Ara Depolanmasına İlişkin Tebliği’nin 5 inci Maddesinin 6 ıncı Fıkrasında belirtilen “Ara depolama tesislerinde depolama süresi, atıkların miktarına bakılmaksızın bir yılı geçemez. Ancak bu süre zorunlu hallerde Bakanlığın uygun görüşü ile uzatılır.” hükmü çerçevesinde işlem yapılması ve 16 02 11 ve 20 01 23 kodlu atıkların AEEE İşleme Tesisleri’ne göndermeleri gerekmektedir.
Tüm bu hususlar çerçevesinde, Ara Depolama Tesisleri, Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya İşleme Tesisleri ve atık üreticilerinin yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde iş ve işlemleri gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
31 Mart 2016 Tarih Ve 29670 Sayılı Büyük Endüstriyel Kaza Risklerinin Azaltılmasına Yönelik Dâhili Acil Durum Planı Tebliği Yayınlandı.

 
 
×

DANIŞMANLIK TALEBİ

Danışmanlık istemek için aşağıdaki form ile bizlere ulaşabilirsiniz. Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizlere ulaşacaktır.